Bu yıl 66’ncısı düzenlenen Berlin Uluslararası Film Festivali'nden ödülle dönen filmler, 27. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde gösterilecek...

[caption id="attachment_5381" align="alignnone" width="300"] Denizdeki Ateş[/caption]

Berlin'den Altın Ayı da dahil olmak üzere dört ödülle dönen Denizdeki Ateş, yönetmen Gianfranco Rosi'nin imzasını taşıyor. Film, İtalya'nın güneyinde kalan Lampedusa adasında göçmenlerin yaşadığı zorluklara dair farklı bir hikayeye izleyenleri de tanık ediyor. On iki yaşındaki ada yerlisi Samuel'e odaklanan belgesel, Avrupa'da göçmen krizinin yoğun şekilde hissedildiği bölgelerden birisi olan Lampedusa'nın az nüfuslu yerel halkının gündelik yaşamıyla, yolu sürekli buradan geçen yüzlerce göçmenin hayatının kesiştiği anlara farklı bir noktadan bakmayı sağlıyor.

[gallery link="file" columns="2" ids="5382,5383"]

 

Bu senenin Altın Ayı adaylarından ikisi; 24 Hafta ve Bir Ejderha Uyanıyor! da AUFF’de izlenebilecek filmlerden:
Çekmiş olduğu başarılı kısa filmlerin ardından ilk uzun filmi Zwei Mütter ile 2013 Berlin'de Diyalog ve Perspektif Ödülü'nü kazanan Anne Zohra Berrached, 24 Hafta ile "yaşamaya değer bir hayata kim karar verebilir?" sorusunu, sarsıcı bir hikaye aracılığıyla soruyor. Altın Ayı adaylığının yanı sıra bu sene Berlin'den Almanya Sanat Sinemaları Birliği Ödülü'yle dönen film, altı aylık hamile olan Astrid'in, çocuğunun Down sendromlu olduğunu öğrenmesiyle birlikte girdiği karar alma sürecini anlatıyor.
Son dönem İran sinemasının dikkat çeken yönetmenlerinden Mani Haghighi'nin beşinci uzun filmi olan Bir Ejderha Uyanıyor!, izleyenleri macera, korku ve gizem öğelerinin harmanlandığı bir hikayeyi izlemeye davet ediyor.

[caption id="attachment_5384" align="alignnone" width="300"] Ansızın[/caption]

Daha önce AUFF Ulusal Uzun Yarışması'nda Köprüdekiler filmiyle En İyi Film Ödülü'nü kazanan, bir önceki filmi Hayatboyu'nun galası ise yine Berlin'de yapılan Aslı Özge, yeni filmi Ansızın ile Almanya'nın bir taşra kasabasında geçen, hayal kırıklığının öfkeyi ateşlediği bir hikayeye odaklanıyor. Yönetmenin bu üçüncü uzun filmi 2016 Berlin'de Label Europa Cinemas Özel Mansiyon Ödülü'ne layık görüldü.

[caption id="attachment_5385" align="alignnone" width="300"] Tekir[/caption]

Her sene Berlin'de LGBT temalı filmlere verilen Teddy Ödülü'nün En İyi Uzun Film kategorisinde bu yılki kazananı olan Tekir, uzun yıllar süren oyunculuk kariyerine yönetmenliği de ekleyen Klaus Händl'ın imzasını taşıyor. Film, kedileri Moses ile huzurlu bir şekilde yaşayan Andreas ve Stefan çiftinin değişen yaşam hikayesini anlatıyor.

[caption id="attachment_5386" align="alignnone" width="298"] Balçık[/caption]

Letonyalı yönetmen Renars Vimba'nın ilk uzun filmi olan ve Berlin'de Generation 14Plus bölümü En İyi Uzun Film kategorisinde Gümüş Ayı'ya kavuşan Balçık, yalnızlık, hayal kırıklığı ve ilk aşkının etkisiyle karakteri şekillenen, yetişkin birisinin bile zorlanabileceği karar alma süreçlerinin içerisinde kendisini bulan 17 yaşındaki Raya'nın, büyükannesi ve küçük erkek kardeşiyle birlikte sürdürdüğü yaşamını konu ediniyor.

Ansızın, Tekir ve Balçık gösterimlerinin ardından filmlerin oyuncu ve yönetmenleriyle söyleşi de yapılacak.