ERKEN DÖNEM ESERLERİ / EARLY WORKS / RANI RADOVI
27. AUFF,GÖSTERİMLER / SCREENINGS,DÜNYA SİNEMASI GÖSTERİMİ / WORLD CINEMA SCREENINGS,Çok Uzaktan Gelmiş Olamayız!”: Želimir Žilnik Toplu Gösterimi / We Couldn't Have Come From This Far Away!”: Želimir Žilnik Retrospective
Takvime Ekle
Europe/Istanbul
ERKEN DÖNEM ESERLERİ / EARLY WORKS / RANI RADOVI
Yugoslavya – Yugoslavia / 1969 / 87’ / 35mm / Siyah&Beyaz-Black&White / Sırpça, Hırvatça – Serbian, Croatian > Türkçe ve İngilizce Altyazı - Turkish and English Subtitles
Yönetmen /Director: Želimir Žilnik
Senaryo / Screenplay: Želimir Žilnik, Branko Vučićević
(İlave Diyalog / Additional Dialogue: Karl Marx & Friedrich Engels)
Görüntü Yönetmeni / Director of Photography: Karpo Aćimović Godina
Kurgu / Editing: Karpo Aćimović Godina
Oyuncular / Cast: Milja Vujanović, Bogdan Tirnanić, Čedomir Radović, Marko Nikolić, Slobodan Aligrudić, Zelimira Zujović
Yapım / Production Company: Avala Film, Neoplanta Film
Kopya Temini / Print Source: Sarita Matijevic (smatijevic@sbb.rs)
Ödüller / Awards:
1969 Berlin UFF, Altın Ayı > 1969 Berlin IFF, Golden Bear
“Devrim güzel bir kadındır – kullanılır, zarar görür ve en sonunda da toplumsal normlar tarafından katledilir.” (Goran Gocić)
Film, Haziran 1968’de, Belgrad’daki öğrenci gösterilerine katılan bir grup gencin hikayesini kinayeli bir biçimde anlatıyor. Üç genç oğlan ve Yugoslava isminde bir kız, küçük burjuva hayatına karşı çıkarlar. Genç Karl Marx’ın yazılarından etkilenip dünyayı değiştirme gayesi ile taşraya, fabrikalara, insanların bilincini uyandırmaya ve onları özgürlük mücadelelerinde cesaretlendirmeye giderler. Alanda ilkellik ve sefalet gibi zorluklarla karşılaşırlar ve ayrıca kendi sınırlarını hatalarını ve güçsüzlüklerini keşfederler. Tutuklanırlar. Devrimin olmamış olması nedeniyle hayal kırıklığına uğrarlar ve aciliklerine şahit olan Yugoslava’yı ekarte etmek isterler. Onu vurup partinin bayrağı ile üzerini örterler ve onu yakarlar. Böylece umdukları devrimden sadece gökyüzüne yükselen ince uzun bir duman kalır. Film komedi kelimesi ile başlıyor ve Fransız devrimci Saint Just’un “Yarım yamalak devrim yapan her kim ise, kendi mezarını kazıyordur!” sözüyle bitiyor. Film, Uluslararası festivallerde büyük ödülü alan ilk Yugoslav yapımı.
“Revolution is a beautiful woman – exploited, abused and finally massacred by cold social facts.” (Goran Gocić)
In an allegoric manner, the film recounts a story of a group of young people who took part in the student demonstrations in June 1968 in Belgrade. Three young men and a girl, Yugoslava, defy the petit-bourgeois routine of everyday life. Wishing to “change the world”, inspired by the writings of young Karl Marx, they go to the country and to factories to “awaken people’s consciousness.” And to encourage them intheir fight for emancipation and a life worth living. In the field, they come up against primitivism and squalor, but they also discover their own limits, faults, and weaknesses. They are arrested. Frustrated that the revolution has not come about, the three young men decide to eliminate Yugoslava, who is the witness of their impotence. They shoot her, cover her with the party flag, burn her body, and thus a dark pillar of smoke going up into the sky is the only thing that remains of the intended revolution. The film starts with the word “Comedy” and ends with a quote by French revolutionary Saint Just: “Whoever only carries out half a revolution is digging his own grave!” This was the first Yugoslavian film to receive the highest award at a big international festival.
Yönetmen /Director: Želimir Žilnik
Senaryo / Screenplay: Želimir Žilnik, Branko Vučićević
(İlave Diyalog / Additional Dialogue: Karl Marx & Friedrich Engels)
Görüntü Yönetmeni / Director of Photography: Karpo Aćimović Godina
Kurgu / Editing: Karpo Aćimović Godina
Oyuncular / Cast: Milja Vujanović, Bogdan Tirnanić, Čedomir Radović, Marko Nikolić, Slobodan Aligrudić, Zelimira Zujović
Yapım / Production Company: Avala Film, Neoplanta Film
Kopya Temini / Print Source: Sarita Matijevic (smatijevic@sbb.rs)
Ödüller / Awards:
1969 Berlin UFF, Altın Ayı > 1969 Berlin IFF, Golden Bear
“Devrim güzel bir kadındır – kullanılır, zarar görür ve en sonunda da toplumsal normlar tarafından katledilir.” (Goran Gocić)
Film, Haziran 1968’de, Belgrad’daki öğrenci gösterilerine katılan bir grup gencin hikayesini kinayeli bir biçimde anlatıyor. Üç genç oğlan ve Yugoslava isminde bir kız, küçük burjuva hayatına karşı çıkarlar. Genç Karl Marx’ın yazılarından etkilenip dünyayı değiştirme gayesi ile taşraya, fabrikalara, insanların bilincini uyandırmaya ve onları özgürlük mücadelelerinde cesaretlendirmeye giderler. Alanda ilkellik ve sefalet gibi zorluklarla karşılaşırlar ve ayrıca kendi sınırlarını hatalarını ve güçsüzlüklerini keşfederler. Tutuklanırlar. Devrimin olmamış olması nedeniyle hayal kırıklığına uğrarlar ve aciliklerine şahit olan Yugoslava’yı ekarte etmek isterler. Onu vurup partinin bayrağı ile üzerini örterler ve onu yakarlar. Böylece umdukları devrimden sadece gökyüzüne yükselen ince uzun bir duman kalır. Film komedi kelimesi ile başlıyor ve Fransız devrimci Saint Just’un “Yarım yamalak devrim yapan her kim ise, kendi mezarını kazıyordur!” sözüyle bitiyor. Film, Uluslararası festivallerde büyük ödülü alan ilk Yugoslav yapımı.
“Revolution is a beautiful woman – exploited, abused and finally massacred by cold social facts.” (Goran Gocić)
In an allegoric manner, the film recounts a story of a group of young people who took part in the student demonstrations in June 1968 in Belgrade. Three young men and a girl, Yugoslava, defy the petit-bourgeois routine of everyday life. Wishing to “change the world”, inspired by the writings of young Karl Marx, they go to the country and to factories to “awaken people’s consciousness.” And to encourage them intheir fight for emancipation and a life worth living. In the field, they come up against primitivism and squalor, but they also discover their own limits, faults, and weaknesses. They are arrested. Frustrated that the revolution has not come about, the three young men decide to eliminate Yugoslava, who is the witness of their impotence. They shoot her, cover her with the party flag, burn her body, and thus a dark pillar of smoke going up into the sky is the only thing that remains of the intended revolution. The film starts with the word “Comedy” and ends with a quote by French revolutionary Saint Just: “Whoever only carries out half a revolution is digging his own grave!” This was the first Yugoslavian film to receive the highest award at a big international festival.
T.G. 2419