Yapabilirim, Yapabilirsin / I Can. You Can
Takvime Ekle
Europe/Istanbul
Yapabilirim, Yapabilirsin / I Can. You Can
Yapabilirim, Yapabilirsin / I Can. You Can
Almanya - Germany / 2011 / 2’25” (loop) / HD / Renkli - Colour / Almanca - German
Sanatçı / Artist: Anna-Lena Meisenberg
Genç bir kadın divanda oturuyor ve sürekli olarak izleyiciyle bakışıyor. Edebi bir anlatımla dolu monologta, hayalleri ve ideallerinden bahsediyor. İlk başta makul ve inandırıcı olsa da bu monolog, içeriği aşırı yüzeysel, çelişkili ve klişe ifadelerle dolu kelime sağanağına evriliyor.
Görsel olarak tiyatral olan bu sahne, bahsettiği noktalar bayağı genellemelere, egosentrik ifadelere ve reklamlardan, önemsiz televizyon
şovlarından alıntılanan sloganlara dönüştükçe, kadının maskesi de düşüyor.
A young woman is sitting on a sofa, gazing insistently at her vis-à-vis, the viewer of the video. In a long monologue full of literary phraseology, she talks about her dreams and ideals. Although initially it is plausible and convincing, the soliloquy gradually evolves into an affected torrent of words whose content is increasingly superficial, contradictory and clichéd. The virtually theatrical staging takes on the quality of an unmasking as her viewpoints sound more and more like banal generalizations and egocentric phrases and slogans quoted from advertising and trivial television shows.
Almanya - Germany / 2011 / 2’25” (loop) / HD / Renkli - Colour / Almanca - German
Sanatçı / Artist: Anna-Lena Meisenberg
Genç bir kadın divanda oturuyor ve sürekli olarak izleyiciyle bakışıyor. Edebi bir anlatımla dolu monologta, hayalleri ve ideallerinden bahsediyor. İlk başta makul ve inandırıcı olsa da bu monolog, içeriği aşırı yüzeysel, çelişkili ve klişe ifadelerle dolu kelime sağanağına evriliyor.
Görsel olarak tiyatral olan bu sahne, bahsettiği noktalar bayağı genellemelere, egosentrik ifadelere ve reklamlardan, önemsiz televizyon
şovlarından alıntılanan sloganlara dönüştükçe, kadının maskesi de düşüyor.
A young woman is sitting on a sofa, gazing insistently at her vis-à-vis, the viewer of the video. In a long monologue full of literary phraseology, she talks about her dreams and ideals. Although initially it is plausible and convincing, the soliloquy gradually evolves into an affected torrent of words whose content is increasingly superficial, contradictory and clichéd. The virtually theatrical staging takes on the quality of an unmasking as her viewpoints sound more and more like banal generalizations and egocentric phrases and slogans quoted from advertising and trivial television shows.
T.G. 2719